ÇevreKüresel IsınmaÖzgün İçerikTeknoloji

Yakın Gelecekte Yolcu Ulaşımı

Yazan: Dr. Pelin Boyacıoğlu

Düzenleyen: Ümit Sözbilir

Özet: Bu yazı, gelişen ulaşım teknolojilerinin şehirlerdeki trafik, karbon salımı ve çevresel etkilerine nasıl bir çözüm sunabileceğini, özellikle otonom ulaşım araçları (robot taksiler ve servis araçları) bağlamında ele almaktadır.

Giriş

Gelişen yeni teknolojiler ulaşım sektörüne çok çeşitli alternatifler kazandırarak sürücülerin ve yolcuların trafikte kaybettikleri süreyi azaltmayı hedeflemektedir.  

2022 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre Dünya genelindeki seyahatlerin %45’i özel araçlarla yapılmaktadır ve bu seyahat türü en yaygın olandır. Toplu taşıma %23 ile ikinci sırayı alırken mikro hareketlilik (bisiklet, scooter, vb.) %16’lık bir orana sahiptir. Yaya ulaşımı ise seyahatlerin yaklaşık üçte birine denk gelen %14’lük orana sahiptir [1].

Özel araç kullanımı trafikte kaybedilen sürenin dışında şehirler için de büyük yük oluşturmaktadır. Yeni yol ve otopark ihtiyaçlarının yanında karbon salımını da arttırmaktadır.  

Şekil 1: Dünya’da günümüzde kullanılan ulaşım sistemleri (2022) ve gelecek (2035) tahminleri [1]

Önümüzdeki on yıl içerisinde, ulaşım ekosisteminin büyük bir dönüşüme uğrayacağı beklenmektedir. Çeşitli ülkeler, trafik sıkışıklıklarını azaltmak amacıyla özel araç sayılarını ve emisyonlari azaltmak için yeni yönetmelikler çıkarmakta ve tüketiciler de daha verimli, yeşil ve ekonomik ulaşım seçeneklerini tercih etmeye yönelmektedirler.

Günümüz Ulaşım Sistemi Tercihlerini Dönüştürecek Yeni Eğilimler ve Teknolojiler

Yıllık tüketici anketleri otonom sürüş, elektrikli araç, farklı ulaşım modları arasindaki kolay bağlanabilirlilik ve paylaşımlı ulaşım gibi dört ana eğilimi işaret etmektedir. Çalışmaya katılanların yaklaşık %30’u, mikro hareketlilik sistemlerini daha fazla kullanacaklarını; %50’si de özel araç kullanmak yerine diğer ulaşım sistemlerini tercih etmeye daha açık olduklarını belirttiler. Ayrıca katılımcıların çoğu (%70), paylaşımlı otonom servis araçlarını en fazla 3 diğer yolcu ile beraber kullanabileceklerini belirttiler.  

Otonom Araçlar: Avrupa ve Kuzey Amerika’da üçüncü ve dördüncü seviye1 otonomaraçlarının 2025 yılı itibarıyla otoyollarda kullanıma daha elverişli olması, Pekin, Londra ve New York gibi büyük şehirlerde yaşayanların ulaştırma tercihlerini etkileyecektir. 

Bağlanabilirlilik: Birden fazla ulaşım sistemin kullanılmasına olanak sağlayan uygulama platformlarının artmasıyla yolcular hem zamandan hem de maliyetten daha rahat tasarruf sağlayabileceklerdir.

2020 yılında ulaşım sektörünün küresel sera gazı salımlarının %20’sine sebep olduğu ve bunun %40’ının özel araç kullanımından kaynaklandığı gösterilmiştir [2]. Böylece, daha çevreci ulaşımı desteklemek amacıyla 150’den fazla şehirde özel araç kullanımının ve yaydığı salımları azaltıcı çeşitli önlemler uygulanmaktadır.  Örneğin, Çin’in Chengdu şehrinde en uzun bisiklet yolunun inşa edileceği, 2040 yılına kadar 17.000 km’ye ulaşacağı duyurulmuştur. [1] Almanya’nın Heidelberg şehrinde yaşayanlar, özel araçlarını sattıklarında bir yıl boyunca kent içi toplu taşımayı ücretsiz kullanma hakkına sahip olacaklardır. Amerika Birleşik Devletleri, San Francisco’da ise asgari park ihtiyaçları uygulamasının trafik ve salımlarını daha da arttırdığı bulunmuştur. Bu sebeple gelecek yatırımların daha çok yayalara ve bisiklet kullanıcılarına yönelik projelere ayrılacağı belirtilmiştir.  

Ulaşım tercihleri coğrafyaya göre değişiklik gösterse de çalışma, yakın gelecekteki küresel eğilimleri belirleyip 2035 yılında özel araç kullanımının %16 oranında azalacağını hesapladı.  Aynı zamanda yeni ulaşım alternatiflerinin %1’den %8’e artacağını ortaya koydu [1].

Los Angeles, Münih, Şanghay, gibi büyük şehirlerde yaşayanların en fazla dönüşümü yaşayacağı açıktır. Şekil 2’deki robot taksi ve servis aracı yeni ulaşım alternatiflerine örnek olarak gösterilebilir. Tabii ki kırsal alanlarda yaşayanların bu yeni alternatiflere erişim olasılığı daha az olsa da dünyada salımlarda önemli düşüşler görülmeye başlayacaktır.  

Şekil 2: Yeni ulaşım alternatiflerine örnek: robot taksi [3] ve servis aracı [4]

Gelecekteki Uygulanabilirliği Açısından Robot Taksi ve Servis Aracı

Robot-taksilerde 2-6 yolcu seyahat edebilirken servis araçları 4 ile 10 yolcu arası taşıyabilmektedir. Kullanımına etki edecek 4 madde sırasıyla: ilgili yönetmelikler, teknolojik hazırlılık, işletme cazibesi ve müşteri tercihleridir [5].

Yönetmelikler: Şehir içinde tek sürücülü seyahatleri kısıtlamak ve ek trafik sıkışıklığı ücretleri ile özel araç kullanımını azaltmak, paylaşımlı ulaşım sistemlerinin kullanımını artırabilir.

Teknolojik Hazırlılık: Dördüncü seviye otonom sürüş sistemlerindeki ilerlemeler robot taksi ve shuttle kullanımına zemin hazırlayacaktır.

İşletme Cazibesi: Otonom olmayan sistemlere oranla daha yüksek işletme ve bakım maliyetlerine sahip olduğu, örneğin hata takip sistemleri ve sensör servis ile kalibrasyonlarının ilave maliyetler getireceği belirtilmiştir. Fakat azalan donanım fiyatlarının pozitif bir gelişme olduğu da vurgulanmıştır.

Müşteri Tercihleri: Otonom araçların daha akıllı hâle gelmesiyle birlikte fiyatlarının düşmesi beklenmektedir. Gelecekte robot taksi seyahat ücretlerinin özel taksiye oranla %20 daha yüksek olacağı fakat robot servis araçlarının ise %10-40 oranlarında daha ucuz olabileceği tahmin edilmektedir.

Robot taksi ve servis araçlarıyla ilgili bazı aksaklıklar da unutulmamalıdır [6]. örneğin, dayandıkları karmaşık yazılım ve donanım sistemleri trafikte anlık kararlar verilmesi gereken durumlarda sorunlu olabilir ve bu da güvenlikleri konusunda endişelere yol açmaktadır. Ayrıca yine bu tur durumlarda dikkate alınması gereken yasal konular ve sorumluluk konuları da hâlâ tam olarak belirlenmiş değildir. Yine de ilerleyen teknolojiler güvenlik sorunlarının çözülmesine yardımcı olacak ve robot taksi ve servis araçları devrimi devam edecek gibi gözüküyor. Robot taksileri büyük ölçekli bir gerçeğe dönüştürmek için nelerin gerekli olduğu öğrenildikçe endüstrinin ve müşteriler için cazibesi daha da artacaktır. Gelecekteki başarı için maliyetler doğru bir şekilde belirlenip güçlü bir otonom araç ekosisteminin yaratılmalıdır.  


1 Üçüncü seviye otomasyonda otomobilin çoğu sürüş durumunu yapabildiği ancak yine de sürücünün bulunması gerekirken; dördüncü seviye otomasyonda, otomobilin insan müdahalesine tamamen gerek kalmadan sürüş kabiliyetine sahiptir.

Kaynak
[1] Heineke, K., Laverty, N., Möller, T., and Ziegler, F. (April, 2023). The future of mobility., McKinsey Quarterly Report, McKinsey and Company.[2] Tiseo, I. (2021). Distribution of carbon dioxide emissions produced by the transportation sector worldwide in 2020. Statista.[3] Barontini, F. (2023, February 14). Ecco il robotaxi di Amazon: porta i dipendenti in ufficio. InsideEVs Italia. [4] Future Automated Bus Urban Level Operation System. (2021, June 21). Press Release: Robot Bus Fleets Have Been Successfully Tested In Five European Cities. FABULOS.[5] Heineke, K. , Heuss, R., Kampshoff, P., Kelkar, A. & Kellner, M. (2022, January 3). The road to affordable autonomous mobility. McKinsey. [6] Nahar, N., & Sakib, K. (2016). ACDPR: A recommendation system for the creational design patterns using anti-patterns. 2016 IEEE 23rd International Conference on Software Analysis, Evolution, and Reengineering (SANER); 4 (pp. 4-7). IEEE.

Gelecek Bilimde

Gelecek Bilimde, toplum ile bilim arasındaki köprü olmayı amaçlayan popüler bilim değil, bilim iletişimi platformudur.
Başa dön tuşu